KONFERANSLAR
Cangül Soydemir

KONFERANSLAR

İÇİMİZDEKİ ÇOCUK
Ücretsiz olarak gerçekleştirdiğim konferanslarda İçimizdeki Çocuk’u anlatıyorum, 1 saat süresince örneklerle detaylı olarak açıkladığım bu konu hakkında katılımcıların sorular sorması ve yanıtlar alabilmesi için ayrıca yarım saat ayırıyorum.
Hepimizin içinde az veya çok yaralı bir çocuk vardır mutlaka. Unutulmuş, yok farz edilmiş ve bizim tarafımızdan yeniden anımsanmayı bekleyen bir çocuk. Bilmeliyiz ki; biz onu fark etmedikçe,  gereksinimlerini anlamadıkça ve onun içimizde olgunlaşmasına yardım etmedikçe bir yetişkin olarak tam bir huzur ve mutluluk yakalayamayız.
Bir yetişkin kadın düşünelim, babası erken yaşta ölmüş olsun.  Bu nedenle de baba ve babanın vereceği sevgi ve güven duygusundan mahrum olarak büyümek  zorunda kalan bu kadın yaşama güvenle bakmakta, sarılmakta güçlük çekebilir. Yaşam onu çoğu zaman korkutur bu nedenle de kararlarında daha korkak, güvensiz ve zorluklar karşısında ayakta kalmakta zorluk çekebilir. İşte böyle bir durumda içteki o babayı kaybettiği yaştaki duygulara gitmek, bakmak ve oradaki enerjilere denge getirmek gerekir.
Artık ihmal etmeyin o çocuğu! Gelin birlikte bakalım İçimizdeki Çocuğa.

İLİŞKİLERİMİZ VE BİZ
Yaşamda var olup kendimizi tanıyabilmek, anlayabilmek için insan olarak her şeyle ve herkesle ilişki içindeyiz. Dualitenin söz konusu olduğu bu dünyada büyük ve küçük, güzel ve çirkin ve benzeri karşılaştırmalar yapmak için bir şeylerle ve kişilerle ilişki kurmak durumundayız. Ancak bu şekilde belli kavramlar için doğru tanımlar oluşturabiliriz.
Sevgiyi ve nasıl sevdiğimizi, ya da sevgiyi nasıl anladığımızı tespit edebilmek ve ‘ben şöyle severim, bunu severim ya da sevmem’ diyebilmek için bir ilişki içinde olmalıyız. Neyi çok severizin yanıtı o objeyle olan ilişkimizle, kimi sevmediğimizin yanıtı da o kişiyle olan ilişkinin içinde yatar.
Yani, aslında kendimizi ’bilebilmek’, tanımlayabilmek hep ilişkiler vasıtasıyla gerçekleşir. O nedenle de İlişkiler konusu öteden beri insanlar için en önemli konu olmuştur.
Yaşamda sağlıklı, dengeli ve huzurlu ilişkiler kurabilmek için öncelikle;
Neden ilişki kuruyoruz?
Nasıl ilişki kuruyoruz?
Kendimizle İlişkimiz nasıl
sorularını samimiyetle araştırmak, kendimize gerçek ve samimi yanıtlar vermemiz şarttır. Çünkü sağlıklı  ilişki kurabilmek ancak kendimizle iyi ilişki içinde olmakla gerçekleşir.
Kendimizi tanımaya çalışmak, özgün varlığımızı keşfetmek, gölgemizle yani bastırdığımız, korktuğumuz, ihmal ettiğimiz, yok farz ettiğimiz yönlerimizle barışmak, onları kabul etmek ve bir bütünlük içinde olmaya çalışmak birinci konumuz olmalı hayatta.
Ben niye buradayım? Bu yaşamdaki var oluş nedenim, sınavlarım, düzeltmem, çözmem gereken konular neler? Güçlü yönlerim neler, bunları nasıl değerlendirebilirim? Zayıflıklarımı anlayıp onları nasıl kabul edip içte bütünlük sağlayabilirim? Bu yaşama nasıl kalıcı bir anlam katabilirim? Yaşam yolculuğunda kendini bilmek nasıl bir şey? Kendimi gerçekten tanıyabilmek için ne yapmalıyım, ne yapabilirim?
İşte, bu soruların yanıtlarını aramak gerek samimiyetle ve inançla.
Kendi içimizde dengede kalabilirsek, kendimizden hoşnut olabilir, güçlü ve zayıf yönlerimizle kendimizi kabul edebilir ve tüm yönlerimizle kendimizi sevebilirsek eğer; başkalarını da gerçek anlamda sevebiliriz. Sevmeyi ve sevilmeyi bir doğal akış içinde görebiliriz. Aksi takdirde yani kendi içimizde sevgiyi oluşturamamışsak, kendi içimizde huzur yoksa bu eksiklikleri  dışarı yansıtır, ilişkilerimizde bunların beklentisi içinde oluruz. . Yani gölgemizi;, korktuğumuz, hoşnut olmadığımız, beğenmediğimiz, bastırdığımız, eksiklik ve özellikleri ilişkide olduğumuz kişilere yansıtır sonra da bu olumsuz özellikleri onlarda gördüğümüzde kızar, öfkelenir o kişiyi eleştiririz. Aslında ilişkide olduğumuz kişiler bize bir ayna görevi görür, gölgemizdeki özellikleri bize gösterir. Bu kişiler yardımıyla kendimizi bilmemiz, anlamamız ve bilinçaltına attığımız bir çok şeyi algılamamız beklenir. Hepimiz başka şeyler ve kişilerle ilişkilerimiz vasıtasıyla kendimiz tanırız; öyleyse ilişkilerde yolunda gitmeyen ve özellikle hep tekrar ede gelen konular varsa; burada karşımızdakini suçlamaya devam eder ve kişi değişince sorunun düzeleceği yanılgısına girersek çözüm gelemez.
Yaşamımızda ilişkide olduğumuz herkes aslında bizim kendimizi tanıyabilmemiz ve geliştirebilmemiz için bir rol oynar; bunu anlayabilirsek, farkına varabilirsek o zaman aslında her ilişkinin kendi bilincimizde bir yeni katmanı genişlettiğini, aydınlattığını görürüz. Bu açıdan bakabilirsek eğer herkesin bizim olgunlaşmamızda ne kadar önemli bir rolü olduğunu da görür ve takdir edebiliriz.
Verdiğim konferanslarda, yaptırdığım grup çalışmalarında ve bireysel danışmanlıklarımda hep şunu vurguluyorum; Mutlu, sağlıklı ilişki mi istiyorsunuz o zaman önce kendinizle olan ilişkinizden başlayın işe !